Ülkemizde 3. nesil kahve yada diğer adı ile 3.dalga kahve (third wave coffee) hakkında bir çok tanım yapılmakta ve çoğu zaman bir kavram karmaşası yaşanmakta. Bizde popüler olan bir kaç tanımı bir araya getirerek druma açıklık getirmeye çalışalım.
En popüler tanımlardan biri 3. Nesili anlamak için önce ilk iki dalgaya bakıp anlamak gerektiğini söyler hadi bakalım..
1.Nesil: Nescafe, Folgers vb. çözünebilir, su ile karıştırılıp içilen kahve anlayışını anlatıyor. Kısaca Kahve tüketmek dondurulmuş, ticari, sütlü – kremalı & şekerli, güne başlangıç içeceği, kahvenin nasıl olduğunun ve tadının nerden nasıl geldiğinin hiç bir önemi yok.
2.nesil: 1960 ve sonrası kahve dükkanı zincirlerinin açılması espresso, latte, cappuccino gibi kahvelerin hayatımıza girmesi, kahveden daha fazla keyif almayı ifade ediyor.
3.nesil: İlk başta kahveye saygı duymak takdir etmek hatta aşık olmak denilebilir. Bu akımda kahveye bir şarap bir sanat eseri gibi yaklaşılmakta ve kahvenin tohumdan bardağa kadar olan tüm süreçlerine yani kahvenin hangi ülkeden geldiğine, hangi çiftlikten geldiğine, hangi yöntem ile işlendiğine, nasıl kavrulduğunu ve en iyi nasıl demlendiğine hakim olunmakta.
Bu terimi ilk kez Trish Rothgeb’in 2002 yılında kullanmıştır. Fakat kahvede nitelik/özellik kavramı da ilk olarak 1970’lerde Erna Knutsen tarafından kullanılmıştır.
Peki Hangi Çekirdeklere “Nitelikli” Deniyor?
SCAA ve SCAE (Specialty Coffee Association of America // Amerika ve Avrupa Nitelikli Kahve Derneği) tanımında geçen; kahve tadımlarından (cupping), sertifikalı tadımcılar tarafından 100 üzerinden 80 ve üzeri puan almış ise bu kahve specialty/nitelikldir. Arabica çekirdekleri dışında kalan diğer türler bu sınıflandırmanın dışında tutulur. Ve ikinci şart rastgele alınmış yaklaşık 300 gr çekirdek içinde. Kötü (defected) çekirdek sayısı da 5-6 yı geçmemelidir.
Özet olarak vermeye çalıştığımız 3. Nesil Kahvecilik / Niteliklli Kahve hakkında ve kahve ile ilgili diğer konular hakkında daha detaylı bilgi edinmek için blog sayfamızı takip ediniz.